Yazar: Aişe Zümra Çelebi (9 yaşında)
Editör: Bilge Özsoy (18 yaşında)
Çizer: Berra Kandemir (10 yaşında)

Dışarıda lapa lapa kar yağarken içerisi yanan soba sıcacıktı. Sabahtan beri camın kenarında karı seyre dalan tonton yanaklı Gül Nine elindeki tığı bırakmıyordu. Çünkü ayaklarını sıcak tutacak bir çorap örüyordu. Ayakları çok üşüdüğü için hemencecik çorabı bitirmek istiyordu. Ve bitirmişti de. Ama çorap kendini beğenmemiş ve nineye, "Gül Nine ben kendimi beğenmedim. Çünkü çok renksizim," demiş. Nine de, "Çorapcığım sen yeter ki iste. Hemen sana kırmızı ekleyeyim,” demiş ve der demez kırmızı rengi de araya katarak çorabı yeniden örmüş. Ama çorap kendini yine beğenmemiş. "Gül Nine ben kendimi yine beğenmedim. Sarı da ekler misin?" diye sormuş. Gül Nine ise, "Çorapcığım sen yeter ki iste,” demiş. Sarı rengi de araya bir yere ekleyerek çorabı yeniden örmüş. Çorap kendine aynada bakmış fakat yine içine sinmemiş.
-Gül Nine bana mor da ekler misin?
-Sen iste yeter ki. Ama renkler fazla olmadı mı?
Yine de nine çorabı kırmamak için mor rengi de örgüye eklemiş.
"Bir eksiklik var ama ne?"
Gül Nine, "Turuncu da ekleyeyim mi?" deyince çorap eksik rengin turuncu olduğunu anlamış ve "Evet lütfen!" demiş ve mavi renk de rica etmiş. Gül Nine hemen turuncu ve mavi ipleri eline almış ve patiğe bu renkleri ekleyerek örmeye devam etmiş. Çorap artık çok renkliymiş ve hâlinden çok memnunmuş. Gül Nine çorabı eline alınca çok renklilikten başı dönmüş. Çorap korkmuş: "Nineciğim, ne oldu sana. Söyle bana," demiş. Gül Nine başında renkler dönerken kendini zorlukla ayağa kaldırmış. Kendisine endişeyle bakan çoraba olanları bir bir anlatmış. "Ah Nineciğim! Ben renklerin seni döndüreceğini bilemedim. Seni de benim gibi hayal dünyasının renkli yollarında gezdirir sanmıştım,” demiş.
Gül Nine ilk önce ne yapacağını bilememiş. Sonra, "Eh madem öyleyse bende sana çok bakmam. Ama bana darılma sakın. Ayağıma giyince de beni götüreceğin renkli diyarları düşlerim," demiş. Çorabı evirip çevirdikten sonra ayağına giymiş. "Ohh sıcacık oldu ayaklarım. Bir daha bu çorapları ayağımdan çıkarmam," diye mırıldanıp düş kapılarını aralamaya başlamış. Ayaklarına bakamadığı için hep başı dik yürüyen Gül Nine arada sağa sola çarparmış. Tam, “Oldu, bu sefer çarpmayacağım!” derken takılırmış ayağı salyangoza, odun parçasına, bastona. Başlarmış yıldızlar kafasında dönüp dolaşmaya. Şans o ki yıldızlar onun düşlerine ışık olmuş, nene de zamanla kasabanın en iyi masalcısı olmuş.