top of page

Büyük Patlama

Didar Yüsra Balcı

Yazar: Didar Yüsra Balcı (10 Yaşında) Çizer: Hatice Beraat Yıldız (10 Yaşında)


Merhaba, ban Masal. Size kasabamızda yaşanan en ilginç olayı anlatacağım.

Benim annem Şevval Hanım, çılgın bir mucittir. Bir gün bizim kasabamıza gezgin Rus bir turist geldi. Bu Rus turistte hemofili hastalığı vardı. Hemofili hastalığı, vücutta bir yer kanadımı durdurulamayan bir hastalık. Rus turisttin hastalığı bizim kasabadan birine bulaştı, ondan ona ondan da ona bulaştı derken, tüm kasaba hemofili hastalığına yakalanmıştı.

 

Çok zorlanıyorduk. Bir gün Anneme bir mesaj geldi. Mesajda şöyle yazıyordu:

Sevgili Şevval Hanım, bu hastalığımız için lütfen bir icat yapabilir misiniz?

Diyordu.Bu mesajı yazan kişi bizim kasabadan biri olmalıydı. Annem çılgınca deneyler ve denemeler yaptı. Haftalarca uğraştığı çalışmalar sonucunda ortaya güçlü bir yara bandı çıktı. Bu icat ettiği yara bandını önce annem kendi denedi. Kanayan bölgeye bu bandı yapıştırdı ve kanama durdu. Bant öylesine güçlüydü ki çıkarmak zor oluyordu. Annem çok sevinmişti. İcat ettiği bu bantları satışa sunmak için eczanelere dağıttı.

 

Ama annemin icat ettiği bu güçlü yara bandı zamanla kötü şeylere yol açmaya başlamıştı. Hırsızlar bu bantlardan satın alıp insanların ağzına yapıştırıyordu ve çıkarmak aşırı zor oluyordu. Bu sefer eczacılar sadece raporlu olan kişilere bu bantlardan satmaya başladı. Tabii hırsızlar bunun içinde bir çözüm bulmuştu, onlar da sahte rapor çıkarıp alabiliyorlardı. Bu işe çok sinirlenen eczacılar sadece kasabada hemofili hastalığı kayıtlı olan kişilere her ay bir kere bu bantlardan veriliyordu.

 

Bir zaman sonra anneme yine aynı kişiden bir mesaj geldi. Mesaj da diyordu ki:

Sayın Şevval Hanım, bu icat ettiğiniz bantları çıkarırken canımız çok yanıyor. Bu şeye bir çare bulabilir misiniz acaba? Diyordu. Annem tekrardan çılgın denemeler yapmaya başladı. Aylar süren bu çalışma sonucunda annemin önünde bir mendil ve bir sprey duruyordu. Annem mendile spreyi sıkıp kanayan bölgeye sürdü kanama bir yarım saatliğine duruyordu. Ama annem sevinmek yerine seslice oflayıp pufladı. Ve bana dediki: Masal canım kızım benim sence ne yapmalıyım? Diye sordu. Bende dedim ki

-          Anne bence sen bu hastalığı yok etmenin bir yolunu bul. Dedim.

Annem bu fikrim hakkında biraz düşündü ve denemeye karar verdi.

 

Dört ay süren çalışması hala bitmemişti. Annemin laboratuvarına gittiğimde, annemin önündeki kazan fokurduyor, değişik ışıklar fışkırıyordu. Annem bana

-          Uzak dur Masal. Dedi.

Bende hemen üç adım geriye gidip oradan izlemeye başladım. Hiç beklemediğim bir anda büyük bir patlama oldu. Yer sarsılmıştı. Anneme: Anne az önce ne oldu? Diye sordum. Annem ise: İşte oldu başardım! Diyerek sevinç çığlıkları atıyordu.

 

Dışarıya çıktığımda herkesin kanaması durmuştu. Demek ki annem tüm dünyadan hemofili hastalığını yok etmişti. Anneme aynı anda yüzlerce teşekkür yazıları gelmişti. Kendini çok gururlu hissediyordu. Artık tüm hemofili hastalığı olanlar sonsuza dek mutlu yaşayacaklardı.

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page