top of page

İyiliğin Büyüsü

Ahmed Eren ÖZTÜRK

Yazar: Ahmed Eren ÖZTÜRK (9 Yaşında)

Editör: Armin Ela AYDIN (10 Yaşında)

Şef Editör: Yağmur KARACAN



Evvel zaman içinde, defter kalem içinde, defterin birinde bir kalem yaşarmış. Bu kalem yazmadan duramıyormuş. Yazmak bir hayatmış onun için. Karanlıkta yanan bir ışık gibiymiş…

 

Kalem, kendi gibi pek çok kalemin de huzur içinde yaşadığı KALEMYA isminde büyülü bir ülkede yaşarmış. Kalemya, bulutların arasında, uçsuz bucaksız dağların arkasında, insan eli değmemiş bir yermiş.

 

Fakat, tüm bunların aksine bir amacı olan korkunç ve dehşet kötü bir ülke varmış. Burası SİLGİSTAN’mış. Silgistan, içinde acımasız silgilerin yaşadığı, huzur kaçıran, kimsenin gitmek istemeyeceği, uçakların bile üstünden geçmesi yasak olan bir yermiş.

 

Kalemya ve Silgistan birbirleriyle çatışan ve savaşan iki yermiş. Kalemya’da bir Bilge Kalem varmış. Bu bilge, atalarını örnek alarak durmadan çalışmış ve kainata faydalı işler yapmış. Böylelikle bilgeliğe erişmiş. Silgilerin amacı da Bilge Kalem’i, diğer kalemleri ve onların yazdıkları iyi şeyleri yok edip dünyayı ele geçirmekmiş.

  

İşte bir gün Silgistan’ da korkunç bir plan daha yapılmış. Meclis, halkı olağanüstü bir gündemle toplamış ve halka planını açıklamış. Planları da şöyleymiş: Silgiler özel kostümlerle kalem kılığına girerek Bilge Kalem’in evini bulup baskın düzenleyecek ve onu yok edeceklermiş.

 

Amacı gerçekleştirmek için yola çıkmışlar. Zor bir yolculuktan sonra Kalemya’ya varmışlar. Sonra Bilge Kalem’in evini bulmuşlar. Kapıyı çalmışlar. Bilge Kalem kapıyı açınca karşısında üç kalem kılıklı silgi görmüş. Evet, yanlış duymadınız, kalem kılıklı silgiler. Onlar kalem kılığına girseler bile Bilge Kalem onların kim olduğunu anlayabilecek kabiliyetteymiş. Bilgelik bir ışığa benzer ve çevresini aydınlatır. Ona kimse karşı koyamaz. Bundan dolayı silgiler onu karşılarında görünce adeta hipnotize olmuş gibi donup kalmışlar. Onu yok etmek şöyle dursun, sanki ne derse yapacak hâle gelmişler.

 

Bilge Kalem eşsiz sesiyle onları içeri buyur etmiş ve şöyle demiş: ''Ey silgiler, gelin birlik olalım. Siz, bizim hatalı yazdığımız sözcükleri silip düzeltin, biz de yanlışlarımızı fark edip doğru yazılar yazmaya devam edelim. Bizler iyi ve güzel olanı yapmaya devam etmeliyiz. Böylece hepimizin hayatı anlam kazanır. Silgiler ağızları açık bir şekilde kalemi dinlemeye devam etmişler. Bilge onlara: Ey silgiler! Gelin, iyiliğe teslim olun, kötülüğün yalanlarına kanıp hayatınızı tehlikeye atmayın! Ülkenize gidip burada gördüklerinizi kralınıza anlatın. Kalemler yok edilmesi gereken şeyler değildir. Birlikte yaşamak hepimize fayda sağlar. Çünkü birlikten kuvvet doğar. Eğer bunu başarabilirsek iyilik tüm aleme yayılır. Sizler bizim hatalarımızı silersiniz, bizler de tüm bilgeliğimizle sizlerin yolunu aydınlatırız…''

bottom of page