top of page
Zeynep Şen

Kuş Fiği ve Arılar

Yazar: Zeynep Şen (11 Yaşında)

Editör: Ahmed Kurşun (10 Yaşında)



Mevsimlerden ilkbahardı. Türlü türlü çiçeklerin açtığı, kelebeklerin şarkılar söylediği ve arıların bayram ettiği çok güzel bir ülke vardı.  Bu ülkenin çok güçlü bir Kral’ı ve zenginliğini göstermeyi seven bir Kraliçesi vardı. Hatta tek derdi sürekli gösterişli eğlenceler düzenleyip insanları hayran bırakmaktı. Yine bir gün Kraliçe, bir parti organize etmek için sarayın bahçesine çıkmıştı. Ama ne görsün? Her yeri arılar sarmıştı, neredeyse her ağaçta bir arı yuvasının olduğunu görünce çılgına dönmüş ve hemen askerlerine emir verip “Bu arıları bahçemde görmek istemiyorum, derhâl onları buradan gönderin ve bir hafta sonraki partime kadar hepsini yok edin!” demişti. Askerlerle birlikte bütün saray halkı arıları göndermek için uğraştılar ama arılar bırakın gitmeyi kaçmıyorlardı bile. Kraliçe, partisini ertelemek istemiyordu bu yüzden ülkedeki bütün arıları yok etmek için Kral’ı ikna etmeye çalıştı. Kral, ilk başta kabul etmedi ama sonra Kraliçe yemeden içmeden kesildi, hasta oldu ve solgun düştü. Kral, arıları öldürmeyi mecburen kabul etti. Bu karardan sonra arılar haince öldürüldü. Kraliçe sevinmişti çünkü partisini yapabilecekti. Ama bunun sonunun ne olacağını bilen halk çok üzülmüştü.


Aradan aylar geçmişti, ülkede büyük bir kıtlık ve kuraklık başlamıştı. Susuzluktan bütün bitkiler solmuştu. Hayvanların çoğu ölmeye başlamış, insanlar arasında farklı hastalıklar yayılmıştı. O güzelim ülke çok kötü durumdaydı. Hastalıklar saraya da bulaşmış ve Kraliçe ağır bir hastalığa yakalanmıştı. Kral dört bir yana haber saldı, ülkedeki bütün şifacılar saraya akın ediyordu ama hiçbiri Kraliçe’nin derdine derman bulamıyordu. En sonunda başka bir ülkeden yaşlı bir şifacı gelip Kraliçe’yi muayene etti. “Kraliçemizin iyileşmesi için arıların en sevdiği kuş fiği çiçeği gereklidir,” dedi. “Bundan kolay ne var? Sarayın bahçesi kuş fiği dolu! “dedi Kral kendinden emin bir şekilde. Hemen adamlarını sarayın bahçesine gönderdi fakat bahçede bırakın çiçeği, çimen bile yoktu. Hepsi solmuştu. Kral bu duruma çok şaşırmıştı. Daha birkaç ay önce bahçesinde çiçekler sıra sıraydı. 2 ayda nasıl olmuştu da bütün çiçekler solmuştu? Kral, çiçeklerin nasıl solduğunu düşünürken Kraliçe gitgide fenalaşıyordu. Sonunda Kral başka ülkelere elçileriyle haber gönderdi. Yüzlerce altına kuş fiği çiçeğini getirtti.


Kraliçe kuş fiğinden yapılan şurubu içti ve iyileşti. Saray halkı Kraliçe’nin iyileşmesine çok sevinmişti. Kraliçe de arıların kıymetini ülkesinde yaşanan kıtlık ve yaşadığı hastalıkla anlamıştı. Arıları çoğaltmak için birçok kişiye görev verdi, sarayın bahçesine çiçekler ektirtti. Kendisi de arılarla ilgilendi, kitaplar okudu hatta küçük çocuklar için “Arıları İnceleme Merkezi” açtı. Kraliçe, hayatı boyunca doğadaki dengeyi asla bozmayacağına ve hep koruyacağına söz verdi. 

 


bottom of page