Sistem Hatası: İnsanlık
- Aida Mila Ademoğlu
- 9 Nis
- 2 dakikada okunur
Yazar: Aida Mila Ademoğlu (10 yaşında)
Editör: Mustafa Asım Acar (13 yaşında)

Yıl 2154. Dünya, şuankinden çok farklı. İklim değişiklikleri, savaşlar ve doğal felaketler sonucunda bildiğimiz dünyadan çok uzakta bir gezegen hâline gelmiştir. Teknoloji, insanların hayatlarınıkolaylaştırmak yerine, onları izleyen bir gölgeye dönüşmüştü. Yapay zeka insanlığı ele geçirmişti. İnsanlar düzgün düşünemezken robotlar daha akıllı olmuşlar fakat onlarda bildiğimiz dünyayı ve doğayı yok etmişlerdi.
Aylin, bu bozkırda hayatta kalmaya çalışan yalnız bir genç kızdı. Çocukluğundan beri hayalini kurduğu o eski dünyanın renkli sokakları ve pırıl pırıl gökyüzü, sadece kaybolan bir hatıra olarak kalmıştı. Bir gün, Aylin yeraltı şehrinin karanlık sokaklarında yürürken terkedilmiş bir bina keşfetti. İçeri girdiğinde, karanlık bir odada eski bir cihazın ışıkları parlıyordu. Cihazın etrafında bir figür vardı. Bu, bir kızdı veadı Köri’ydi. Köri uzun zamandır yeraltında hayatta kalmanın ötesinde, dünyayı eski hâline getirme çabası içersindeydi.
“Sen kimsin?” diye sordu Aylin, ürkek bir şekilde.
“Adım Köri. Ben, insanlığın umutlarını yeniden yeşertmeye çalışan biriyim,” dedi Köri, ancak gözlerinde derin bir kararlılık vardı.
Aylin, Köri’nin yanına yaklaştı ve cihazın ne işe yaradığını sordu. Köri, “Bu cihaz, eski dünyanın verilerini yeniden işleyebilecek bir sistemin parçası. İnsanlığın kaybolan bilgilerini toparlayıp, doğaya yeniden hükmetmemize yardımcı olabilir,” diye açıkladı. Ama dünya artık o kadar bozulmuştu ki eski zamanların mirasına ne kadar güvenebilirdi? Köri’nin gözlerindeki umut, Aylin'in farklı düşüncelerini uyandırdı. Bunun gerçekten mümkün olup olamayacağını düşündü.
“Ya başarılı olamazsan?” diye sordu Aylin.
Köri, bir an duraksadı, ardından “O zaman en azından bir şeyler denemiş oluruz. Yaşamak, umut etmek için bir sebep olmalı,” dedi. Aylin, Köri’nin sözlerine kulak verdi ve bir adım daha attı. Aylin Köri’ye hak verdi. Umut, kaybolmuş gibi görünse de, belki hala biryerlerde vardı. Aylin, loş yeraltı laboratuvarında Köri’nin veri akışını izlerken belirsiz bir umudu ve derin bir şüpheyi aynı anda hissediyordu. Doğaya eski dünyanın verileriyle yeniden hükmetmek mümkün müydü? Belki insanlık hâlâ bir şansı hak ediyordu; belki de doğa onları sonsuza dek affetmeyecekti. Yukarıda bozkırın rüzgârı uğulduyordu ne insanın çabasına aldırıyordu, ne de ondan medet umuyordu.