top of page

Sonsuz Yaşam

Didar Yüsra Balcı

Yazar: Didar Yüsra Balcı (10 yaşında)

Çizer: Elif Kavak (10 yaşında)

Çok üzülmüştüm. Seksen altı yaşındaki dedem hastalığı nedeniyle ölmüştü. Babam ülkenin başkanıydı. Benim üzülmeme o da çok üzülmüştü. Kimse ölsün istemiyordum. Babam benim bu üzüntüme dayanamamıştı, bu yüzden ülkedeki tüm kimyagerlere sonsuza kadar yaşamayı sağlayan bir ilaç üretmelerini istedi. Babam bu dahiyane fikrini bana da anlattı. Babamın bu fikrini harika bulmuştum. Kimyagerler sayısızca denemeler yapmıştı ama başarısız oldular.

Babam bir hata yaptığını farketmişti. Bu hata her kimyagerlerin iyi olmadığıydı. Ülkemizde sayısızca kimyager vardı. Babam aralarından en zeki ve iyi olanlarından sonsuza kadar yaşamayı sağlayan ilacı yapmalarını istedi. Ülkemizin sadece yüzde ellisi kadar iyi ve zeki kimyagerler vardı. Aradan bir değil, iki değil, tam tamına üç ay geçti. Kimyagerlerin arasından Bay Zeki o ilaçı bulmuştu. Babam ve ben mutluluktan havalara uçmuştuk. Bay Zeki bu ilaçlardan şu ana dek sadece bir kasa üretmişti. Babam bu ilaçtan bir tanesini eve aldı ve hemen satışa sundu. Hatta babam Bay Zeki’yi ödüllendirdi. Babam daha sonra herkesin bu ilaçtan içmesini istedi hemde ülkedeki herkesin. Her çocuğa içiriliyordu ama babam bana içirmiyordu. Nedenini bana söylemiyordu. Sadece bana: “bir bildiğim var.” Diyordu. Artık kimsenin ne dedesi ne de anneannesi ölüyordu. Herkes çok mutluydu. Artık babamda yaşlanmıştı ve  babam ülkenin başkanlığını bana devretme zamanının geldiğini söyledi.

Artık ben başkan olmuştum. Ama ülkenin hali içler acısıydı. İnsanlar yaşlılara bakamadıkları için huzur evrelerine veriliyordu ama tüm huzur evleri dolmuştu. Bir de yaşlı hastalar vardı, hastaneler dolmuştu. Diğer yaşlılar için randevu alınamıyordu. Bir çare bulmalıydım. Bay Zeki’de yaşlanmış, hastanede yatıyordu. Onu ziyarete gittim. Olanları anlattım. O’ da dediki: Ülkedeki diğer kimyagerlere bu haberi ver. Bende diğer tüm kimyagerlere haber verdim. İnsanların eski haline dönebilmesi için bir ilaç yapmalarını istedim.

 Aradan sekiz ay geçti. Bay Tamer Bay Zeki’nin oğluydu. Bay Tamer babasının gençken kendisine öğrettiği formülü hatırlamış, aranan ilacı Bay Zeki’nin oğlu Bay Tamer bulmuştu.  Hemen sekiz milyar kasa bu ilaçlardan ürettirip, ülkeye dağıttım. Herkes içti. Bir anda her şey çocukluğumdaki normal haline geri döndü. İnsanların içi rahatlamıştı ve herkes ölmenin güzelliğinin farkına varmıştı. Ama Bay Zeki’yi kaybettiğimiz için çok üzülmüştüm. Yine de onunla yeteri kadar zaman geçirdiğim için mutluydum. Artık her şey normale dönmüştü.

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page