top of page

Tomdak'ın Küresi

  • Hatice Ebrar DÜRÜYEN
  • 29 Haz
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Hatice Ebrar Dürüyen (13 yaş)

Editör: Ömer Kerem Alparslan (13 yaş)

Yemeğe yumurta atıyorlardı. Keke, makarnaya, çorbaya hatta salataya bile. Evlerinde kedi, köpek yerine tavuk besliyorlar. Her elli metreye bir kümes dikiyorlardı. Köyün merkezinde ise devasa bir kümes bulunuyordu. Tam olarak elli katlı bir kümesti bu. 

Tomdak zamanının çoğunu bu sakin köyün merkezindeki bu devasa, omlet kokulu, tavukların gıdaklamasından başka bir şeyin duyulmadığı kümeste geçiriyordu. Kümesin on ikinci katından aşağı atladı. Tavuklarla zaman geçirmeyi çok seviyordu.

 Tüm yumurtaları topluyor ve bol bol para kazanıyordu. Diğer insanlar kıskanıyordu Tomdak'ı. Çocuk olmasına rağmen en kârlı işe sahipti.

Tomdak başını kaşıdı. Önünde yine bir sabah ve ilgilenmesi gereken yedi yüz yirmi iki tavuk vardı. İşe hepsini beslemekle başladı. Bu yaklaşık bir saatini aldı. Küçük bir mola ardından elli kat dolaşıp tüm tavukların yumurtalarını topladı. Tavukların kaç yumurta yumurtladığını not etti ve yediden az yumurtlayanları azarlardı. Sonra tavukları dolaşmaları için araziye çıkardı. Yaklaşık bir saat çimler tavuk kafalarından görünmez oldu. Ardından tavukları bir çobanmışçasına tekrar kümese götürdü. Yumurtaları almak için kamyon geldi ve Tomdak büyük miktarda para kazanmış oldu. Yorulmuş bir biçimde samanları üstüne yattı. Ta ki o gelene kadar.

''Merhaba ben UNICEF’ten geliyorum. Seninle ilgili bir ihbar aldım. Senin gibi bir çocuğun bu yaşta böyle işlere kalkışması hiç doğru değil.'' dedi siyah üniformalı bir adam. ''Bu saatte okulda olman gerekmez miydi?''

''Ben okula gitmiyorum.''

“Senin yaşındaki bir çocuğun okula gitmesi gerek.'' dedi siyah üniformalı adam ve elinden tutup ''Yetmiş Altı Yumurta'' isimli okula yazdırdı. Elinden de işini aldı ve ''İşçi aranıyor'' diye afiş astı. Zaten gözde bir iş olduğu için alınması bir dakika bile sürmedi.

Artık işler değişmişti. Tomdak okula gidiyor ve alışık olmadığı bir şekilde bir sıra bir sandalye arasında büzüşüyordu. Derslerde ise arkadaşlarının seslerini garipsiyor ve bazen bu sessizliği bozmak için gıdaklıyordu.

Pazarda ise her şey bambaşkaydı. Kümesin yeni sahibi tavuklara yeterli ilgiyi sağlanamadığı için yeterli kadar yumurta üretimi yapamıyordu. Salataya dahi yumurta atan insanlar yumurta kıtlığı çekiyordu. İnsanlar yumurta hemen bittiği için sabah altıda sıra kuruyorlar beş saatlik bekleme sonucu yumurtaları bir dakikada kapış kapış götürüyorlardı.

Bir süre sonra bu konu gündeme geldi. İnsanlar ''Tomdak'ı geri isteriz.'' yazılı pankartlar açıp bütün kasabayı turluyorlardı. Küçük çocuklar babalarının sırtında kendi karalamalarıyla bas bas bağırıyorlardı. Tomdak da özlemişti kümesi, okul hiç ona göre değildi.

    Tüm bu kargaşalar sonucu muhtar dayanamayıp tavuklar arazide takılırken kitap okuması şartıyla Tomdak'a işini geri verdi. Pazarlardaki kalabalık sona erdi.

  ''Herkes mutlu mu?'' diye bağırdı muhtar. Tüm kalabalık başını salladı ve işlerine geri döndüler. Ta ki yaşadıklarının Dergi Mudita’da yayınlanması ile turist toplayana kadar:

               ''Bize daha çok yumurta gerek.'' 

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page