top of page

Kar Taneleri

  • Ahmet Kağan Aksu
  • 1 Tem
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Ahmet Kağan Aksu (11 yaşında)

Çizer: Ahmet Yusuf Yılmaz (9 yaşında)

Editör: Ayşe Beril Kirazlı (12 yaşında)

Odamın penceresinden içeriye süzülen güneş, gözümün tam bebeğine bir selam çaktı. Bu, “Kalk artık!” demekti. Perdeyle birlikte gözlerimi de araladım. Bir baktım ki annemin kucağında uyuyakalmışım. Elimi yüzümü yıkayıp kimseyi uyandırmadan dışarı çıkayım dedim. Kapıyı açmamla duvara çarpmam bir oldu. Nasıl yani, biri evimizin her tarafına beyaz duvarlar mı örmüştü?


Birkaç hamle yaptım. Bunun buzdan bir duvar olduğunu anladım. Uyumaya giderken kar yağdığını görmüştüm. Akşamdan sabaha kadar yağdı demek ki. Hızlıca annemi uyandırmaya çalıştım, uyanmadı. Babamı da uyandıramadım. İkizimin odasına gittim. O da benim gibi şaşkınlıkla pencereden dışarıyı izliyordu. Hemen seslendim:


-Zeynep, dışarıda buz duvarları var. Sen de gördün mü?

-…

-Neler oluyor?

-Bilmiyorum.

-Artık evden çıkamayacak mıyız?

-Hayır, haydi koş kapıya!



Kapıya koştum. Kapıyı açınca beyaz duvar öylece duruyordu. Kilere doğru gidip mangalı yaktığımız pürmüzü aldım. Evet, bu tehlikeli olabilirdi. O an başka bir şey gelmedi aklıma. Ufak ufak duvarı eritmeye başladık. Zeynep ile küçük delikler açmaya başladık duvarda. Zeynep de kilerden bulduğu kazmaya benzer bir şeyle, benim erittiğim yerlerde delikler açmaya başladı. Buz duvarında bir tünel açıyorduk. Saatlerce sürdü bu çalışma.


Tahminime göre bahçe kapısına varmıştık. Nereden mi anladım? Hilal şeklinin tersi gibidir bizim kapı. Bir de üzerinde sarmaşık vardır. Üzerine kar yağınca kral tacına benzemişti. Tünelin sonuna elimi uzattığımda bahçe kapısının kolunu yakaladım. Kapıyı açtım. Aman Allah’ım, hiç kar yoktu! Zeynep tünelden çıkınca o da kar göremedi. Önce rüya görüyoruz zannettik. Evet, biz ikiziz. Hayır, aynı rüyaları görmüyoruz ama aklıma başka bir şey gelmedi.


Evimiz tek katlı, bahçeli bir evdir. Bahçesinde dedemin ceviz ağacının dallarından yaptığı bir salıncak var. En sevdiğim meyvelerin ağaçlarıyla dolu bir bahçe: kiraz, elma, kayısı… Evin olduğu yer buzlarla kaplıydı ama dışarıda hiçbir şey yoktu. Ağaçlar ve çimenler, hatta çiçekler bile gülümsüyordu. Sonra komşumuzun evine baktım. Her yer buzdan duvarlar… Sadece çiçeklerin ve ağaçların olduğu yerler yemyeşildi.


Kafamı sol taraftaki eve çevirdiğimde kar tanelerinin çok büyük olduğunu gördüm. Aman Allah’ım! Evin boyundalar! Ellerinin dokunduğu her şeyi buza dönüştürüyorlardı. Ama ağaçlara ve bitkilere dokunmuyorlardı. Gökyüzündeki tüm bulutlar bahçelere inmişti. Dev kar tanelerine yardım ediyordu. Her şey müthiş bir uyum içindeydi.


Sizce kar tanelerini, gökyüzünü ve bulutları bu kadar kızdıran neydi? Koca ayaklı, koca elli kar tanelerinin her şeyi buza çevirmesi neden?


Doğaya bu kadar zarar vermemizin neleri değiştireceğini yazdığım bu ödevi, öğretmenim de çok beğendi.

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page