Ben, Marie Ve Radyoaktivite
- Nursena Nargül
- 4 Kas
- 2 dakikada okunur
Yazar: Nursena Nargül (12 yaşında)
Çizer: Berra Kandemir (11 yaşında) Editör: Elif Mina Direk (10 yaşında)

Tarih: 19 Aralık 1898 Mekân: Marie Curie’nin laboratuvarı
Yine keşifler, icatlar peşinde bizim Marie! Beni arayıp “Çabuk laboratuvara gel!” deyip telefonu yüzüme kapatmıştı ve ben de yorgun olduğum halde arkadaşlık gereği geldim laboratuvarına.
-Ne oldu Marie? Niye apar topar çağırdın beni?
-Yeni bir araştırmam var May! Birkaç hafta önceden araştırmaya başladım aslında ama şimdi sana ihtiyacım var.
-Tamam, anlat.
-Biliyorsun, Henri Becquerel’in 1896 yılındaki radyoaktivite keşfi dikkatimi çekmiş ve radyoaktif maddeler ile ilgili çalışmaya karar vermiştim.
-Evet?
-Sonra laboratuvarımda Pierre ile (Marie’nin eşi) bazı çalışmalar yapmış ama geçen sene Irene (Marie’nin kızı) doğunca ara vermiştik.
-Evet, hatta çalışmaların için “Sonra anlatırım.” diyordun sürekli.
-İşte, o çalışmalarımda bir yerde takılı kaldım sanırım. Yardım eder misin May?
-Elbette. Nasıl bir çalışma yapıyordun?
-Benim teorim, ışın yayan tek maddenin “uranyum” olmayabileceği yönünde. Bunu öğrenmek için yüzlerce farklı maddeyi elektrometrenin pirinç levhalarının arasına koyup ölçüm yapıyorum haftalardır.
-Hevesli konuşmanı bölüyorum ama elektrometre de ne?
-Radyoaktif maddelerdeki ışımayı ölçmek için Pierre ve benim kullandığımız ölçüm aleti. Çok düşük şiddetteki elektrik akımlarını ölçebilir.
-Anladım, peki bir sonuç elde edebildin mi?
-Benim senden yardım istediğim konu da bu. Bir sonuç elde edemedim ama pes etmeyeceğim. Çalışmaya başlayalım mı?
-Başlayalım!
Marie’nin laboratuvarı biraz küçüktü ama ona yetiyordu. Laboratuvarın kenarları birleşmiş masalar halindeydi. Her yerde beherler*, balon jojeler**, tüp maşaları***, spatüller****, desikatörler***** vardı. Laboratuvarın renkleri beyaz ve mavi karışımıydı. Maddeleri tek tek elektrometrenin pirinç levhalarının ****** içine koyuyorduk. Koyduk, denedik, olmadı. Koyduk, denedik, olmadı.
-Olmuyor, olmuyor! Çalışmamı sonlandırmam mı gerekiyor sence May?
-Vazgeçme arkadaşım. Thomas Edison’ı hatırla. 9 yıl önce ampulü icat etti. Peki, kaçıncı denemesinde? Bininci denemesinde. Yani, hadi, çalışmaya devam edelim.
-Haklısın, vazgeçmemem gerekiyor. Devam edelim.
Tarih: 21 Aralık 1898. Mekân: Marie Curie’nin Laboratuvarı, Marie, Pierre ve ben.
-SONUNDA!
Marie bir “Evreka!” anı misali bağırmıştı. Pierre ve ben aynı anda şöyle dedik:
-Ne oldu?
-Toryum! Toryum parçacığı! Büyük bir akım ölçtüm!
-Neee?
-Sonunda! Sonunda başardık! Hipotezim doğru çıktı!
Marie, bu buluşu sayesinde “radyoaktif ışınlar”ı bulmuştu. Artık tüm bilim dünyası Becquerel ışınları yerine radyoaktivite ismini kullanacaktı!
*Laboratuvarlarda sık kullanılan, geniş çaplı silindir şeklinde, camdan yapılmış kaptır.
**Dar boyunlu ama içinde karışım yapabileceğiniz kadar geniş yapısı olan, ısıya dayanıklı cam bir kaptır.
***Sıcak soğuk ya da dokunulmaması gereken malzemelerle dolu tüpleri taşımak için kullanılır.
****Bazı maddeleri tutmak, taşımak ya da karıştırmak için ufak, metal ya da camdan yapılmış çubuklardır.
*****İçine koyduğunuz maddeyi nemden korumak ya da nemsiz ortamda saklamak istediğinizde kullanabileceğiniz cam kap.
******Bir alaşım yani metal karışımı olan pirinç, elektriği ve ısıyı çok iyi iletir.
Kaynakça: Çizgi Bilim Marie Curie, Tübitak Yayınları, Gökçe AKGÜL.


