Hayalimdeki Saz
- Hafsa Mina Ok
- 30 Haz
- 3 dakikada okunur
Yazar: Hafsa Mina Ok (8 yaşında)
Çizer: Nahide Rana Can (12 yaşında)
Editör: Elif Mina Direk (10 yaşında)

Günlerden bir gün küçük bir kız, annesi ile gezerken bir saz dükkânı gördü. Dükkânın tezgâhındaki rengârenk sazlar küçük kızı adeta büyüledi. Küçük kız annesine:
-Dükkâna girelim mi anne, dedi.
Annesinin onay vermesiyle dükkâna girdiler. Kanepede öylece duran hardal rengindeki saz küçük kızın dikkatini çekmişti ve hemen onu eline alıp sazın tellerine dokunmaya başladı. Ama o da ne! Sazın tellerine her dokunduğunda tellerden hiç de hoş olmayan sesler çıkıyordu. Küçük kız hayal kırıklığına uğramıştı. Oysaki sazı çalabileceğini düşünüyordu, çünkü hayalinde hep bu vardı. Ama hayalindeki gibi olmamıştı. “Nerede yanlış yapıyorum acaba?” diye düşünürken, annesi küçük kıza eve dönmeleri gerektiğini söyledi ve küçük kız, saz dükkânından çıkmak zorunda kaldı. Evlerine doğru yürürken küçük kız annesine:
-Anne, bana saz alır mısın? diye sordu.
Ama annesi sazların çok pahalı olduğunu ve üzülerek alamayacağını söyledi. Küçük kız buna çok üzüldü ama hiçbir şey diyemedi çünkü o da biliyordu ki imkânları olsaydı annesi o sazı alırdı. Eve döndüklerinde küçük kız evin bahçesine hava almaya çıktı. O sırada bahçedeki ağaçlar küçük kızın dikkatini çekti. “Acaba şu ağaçlardan saz olur mu?” diye düşündü.
Oysa ağaçları her gün görüyordu ama bu düşünceyle hiç bakmamıştı ağaçlara. Küçük kız:
-Eve dönüp oyma aletlerimi, sandalyemi ve ejderhalı kitabımı getirmeliyim, dedi.
Küçük kız, eve gidip eşyalarını aldı ve bahçeye çıkmak için adım atarken bahçe kapısının önünde birdenbire köpeği Kıtır ile kedisi Maviş göründü. Öylesine düşüncelere dalmıştı ki, onları görünce çok korktu ve elindeki kitabı yere düşürdü. Kitabın sayfaları birden açılmaya başladı. Her bir sayfa o kadar hızlı çevriliyordu ki, küçük kız şaşkınlıkla kitaba bakıyordu. O da ne! Kitap birden durdu ve içinden kocaman bir ateş ejderhası çıktı. Küçük kız çok şaşırdı ama şaşkınlığı geçince aklına çok güzel bir fikir geldi. “Ejderha bana saz yapmamda yardımcı olabilir mi acaba?” diye düşündü. Ejderhaya dönerek:
-Ejderhacık, sen şu ağacı yaksan, bende bu ağaçtan saz yapsam olur mu, diye sordu.
Ejderha:
-Hımmm… Tuhaf bir istek, yapabilirim ama çok uygun bir ağaç bulmalıyım yakmak için, dedi.
Ejderha ağaçlara dikkatle baktıktan sonra bir ağacı gözüne kestirdi ve ağzından ateş püskürtüp ağacı yaktı. Ağaç küle döndü. Küçük kız küle dönmüş ağaca baktı ve şöyle dedi:
-Ben bu küle dönmüş ağaç ile ne yapabilirim ki? Hiçbir işime yaramaz.
Sonra küçük kız kitabı tekrar düşürürsem içinden belki başka bir şey çıkabilir diye düşündü. Kitabı salladı ve bir buz ejderhası kitaptan çıktı. Küçük kız hem çok şaşırdı hem de çok sevindi. “Oleyyyy bu defa istediğim olacak” diye düşündü. Sonra dönüp buz ejderhasına:
-Ejderhacık, sen bu külleri azıcık dondursan, ben de bunlarla saz yapsam olur mu, diye sordu.
Buz ejderhası:
-Çok tuhaf bir istek! Şaşırdım doğrusu, deneyelim bakalım, dedi.
Buz ejderhası küllere öyle bir üfledi ki tüm küller buz oldu. Küçük kız üzülerek:
-Ama ben buz olmuş bir ağaç ile de saz yapamam ki, dedi. Biraz düşündükten sonra küçük kız:
-Ejderhacıklar, ikiniz birden üfleseniz belki istediğim sazı yapabilecek malzemeye kavuşurum, dedi.
Ardından iki ejderhada aynı anda üfledi ve ağacı tahtalara çevirdiler. Küçük kız çok sevindi. Sevinçten dans ediyordu. Akşam olunca babası ile çok güzel bir saz yaptı.
Aradan günler geçti. Küçük kız çarşıda dolanırken bir kırtasiye dükkânına uğradı. Oradaki çıkartmalar dikkatini çekti ve Anka Kuşu çıkartmasını çok beğendi, hemen onu alıp eve koştu. Eve gelir gelmez sazına o çıkartmayı yapıştırdı. Akşam yemeğinden sonra odasına geçip biraz sazını çaldı. Uyumak için yatağına geçecekti ki, tam o sırada sazına yapıştırdığı Anka Kuşu çıkartması parlıyordu. Küçük kız parlayan Anka Kuşu çıkartmasına yaklaştı. Yaklaştıkça daha çok parlıyordu, dayanamayıp dokundu. Küçük kızın dokunmasıyla birden bire bir Anka Kuşu çıktı ortaya. Küçük kız çok korktu. Ne yapacağını bilemedi. Odanın kapısına yaklaştı kaçabilirim diye düşündü, tam o esnada Anka Kuşu:
-Merhaba küçük kız, ben seninle arkadaş olmaya geldim. Seni diyar diyar gezdireceğim.
Benimle dünya turuna çıkmak ister misin, diyerek göz kırptı.