top of page

Herkese Neler Oluyor?

  • Naile Nur Ceylan
  • 10 Nis
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Naile Nur Ceylan (12 yaşında)              

Çizer: Hatice Rana Kaya (12 yaşında) Editör: Salih Doygun (12 yaşında)

Bu sabah gerçek bir mucize oldu. Annemin çağırmasına, kardeşimin gürültüsüne, kahvaltının kokusuna ve alarmımın en az 12 kere çalmasına gerek kalmadan, sabah sekizde yataktan kalktım. Bu gün arkadaşım Şule’nin evine gidecektim. Diğer tüm arkadaşlarım da gelecekti. Heyecanla giyindim, kahvaltı ettim ve buluşma saatine kadar zamanımı koltukta oturup dakikada bir kez saate bakarak geçirdim. En sonunda buluşma saati geldi. Şule’nin evine gittiğimde herkesin gelmiş olduğunu gördüm. Benimle ilgili bir şeyler konuşuyorlardı. Geldiğimi fark edince sustular, ama arada bir çaktırmadan konuştuklarını görebiliyordum. Birkaç gündür okulda da böylelerdi. Bende gizli bir şey konuşmaya çalışıyorlardı. Bu davranışlarına çok sinirlendim ve hemen odadan çıktım.                      


Eve doğru yol alırken bu olanları düşünüp durdum. Kesin beni arkadaş grubumuzdan çıkaracaklardı. Nedendi acaba? Dün okulda kalemimi vermediğimden olabilir miydi? Yok, yok, bu fısıldaşmalar daha önce başlamıştı. Ben böyle düşünürken bir baktım, arkadaşlarım evime gelmiş annemle konuşuyorlar. O an beynimde ampuller yandı. Annem de bu işin içindeydi kesin. Bir daha benim onlarla oynamama izin vermesin diye annemi kandırdıklarına emindim. Bu kadar kötü ne yapmıştım ki? Bence her ne olduysa onlar abartıyordu.


Artık evimin bile benim için güvenli değildi. Ben de biraz kafa dağıtmak için parka gittim. Biraz oyun oynayan çocukları izledim. Tam rahatlamaya başlamışken arkadaşlarımdan bazıları parka gelip bir banka oturdular. Beni takip edip etmediklerini merak etmeye başlamıştım artık. Tam bir şeyler söyleyecekken içlerinden biri telefonunu çıkarıp diğerlerine bir şey gösterdi, “Bu kötü değil mi?” dedi. Diğerleri “Evet ya bence de kötü, boşver bunu,” diye karşılık verdi.


Şimdi tam olarak eminim işte, kesinlikle beni gruptan çıkaracaklardı, kötü derken de beni kastediyorlardı. Üstelik hiç utanmadan gelip bunu yanımda konuşuyorlardı.

Ayaklarımı yere vura vura eve geldim. Annem elinde telefonuyla “Ben bunu nasıl yapayım” diye mırıldanıyordu. Al işte kanıt. Kesin beni gruptan çıkarmak için annemle iş birliği yapmışlardı.


Günler artık çok sıkıcı geçiyordu. Arkadaşlarımla oynayamıyor, evde kös kös oturuyordum. Derken bir gün Şule beni evine davet etti. “İşte vakit geldi” diye düşündüm içimden. Kesin beni gruptan çıkarmak için çağırmıştı. İlk önce gitmemeyi düşündüm, ama sonra aklıma dâhiyane bir fikir geldi. Her ne yaptıysam kendimi affettirmeliydim. Hemen mutfağa koştum. Annemin telefonunu kapıp birkaç tarif baktım. Mutfaktaki malzemelerle yapabileceğim en iyi kurabiyeyi yaptım. Tam onları bir poşete doldurmuştum ki kapı çaldı. “Tak tak tak!” Hemen kapıya koştum. Gelen Şule’ydi. “Hadi neredesin seni bekliyoruz, evime davet etmiştim ya seni,” dedi. Kurabiye yapmaya o kadar dalmıştım ki daveti unutmuşum. Bunun üzerine çaktırmadan kurabiyeleri çantama koydum ve Şule’ninpeşine takıldım.

Eve geldik. Salona girince arkadaşlarıma kurabiyeleri gösterdim “Sürpriiiiiz!” diye bağırdım. Ben bağırdıktan birkaç saniye sonra onlar da “Sürpriiiiiiiz!” diye bağırdılar.


Tabii ya, bugün benim doğum günümdü! Arkadaşlarım ve ailem bana sürpriz parti hazırlıyorlardı demek. Çifte sürpriz oldu. Ama bu nasıl olabilirdi, beni gruptan atmayacaklar mıydı? “Siz bana küsmemiş miydiniz?” dedim. Herkes tuhaf tuhaf baktı. Ben de yanlış anladığımı fark edince konuyu kapattım. Sonradan her şeyin doğum günüm için olduğunu anladım. Arkadaşlarım hediye arıyor, annem ise pasta yapıyormuş. Bu en güzel, en şaşırtıcı doğum günümdü. Hiç unutmayacağım…  


©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page