Okulsuz Hayat
- Atlas Öz
- 9 Nis
- 2 dakikada okunur
Yazar: Atlas Öz (11 yaşında)
Editör: Mustafa Asım Acar (13 yaşında)

Her zamanki gibi yine uyanamamıştım. Annem beni uyandırmaya çalışırken babam bir yandan “Haydi Pinko, okula geç kalacaksın!” diye sesleniyordu. “Koçi ülkesinin her bir bireyi disiplinlidir!” Neden okul diye bir şey var ki? Hem çok da erken bir saatteydi. Diğer öğrenciler nasıl uyanıyor acaba? O gün yine aynı film sahnesini çektik; Uyan, dişini fırçala, formanı giy tarzından şeyler işte, klasik.
Çantamı alıp yola çıktım. Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm… Her yer öğrencilerle doluydu, okulunu kapalı bulan öğrenciler. Okulum kapanmıştı. Diğer öğrenciler gibi ben de şaşkın şaşkın okuluma baktım. Herkes gibi sudan çıkmış balığa döndüm ancak kısa bir süre sonra çoğu öğrenci okulun neden kapandığını sorgulamayı bırakmış ve sevinmeye başlamıştı. Ben hem sorgulayanların hem de sevinenlerin tarafındaydım. Arkadaşım Egemen telefonundan bu olayı araştırmaya başlamıştı. Kendisi tam bir yazılımcıdır. Tek kapalı okul bizim okulumuz değilmiş. Ülkedeki bütün okullar bu sabah kapatılmış. Annem ve babam öğretmenler. Madem bütün okullar kapatılmış, “Eve gidersem ailem evde olabilir,” diye düşündüm. Eve gittiğimde annem ve babam beni bekliyorlardı, onlar da çok şaşkındı. Biraz bu konu hakkında konuştuk, hiçkimse ne olup bittiğini bilmiyordu.
Biraz dışarı çıkmak istedim. Okulun -artık kapalı olan okulun- yanında ağzı kulaklarına varan, şen kahkahaları sokağı dolduran onlarca öğrenciyi izledim. Doğruyu söylemek gerekirse bugün hayatımın en ilginç ve en güzel günüydü. Birkaç gün sonra okulların belediye tarafından kapatıldığını öğrendik. Belediye, çocukların erken uyanmayı sevmediğini, ayrıca okulun gereksiz olduğunu düşündüğü için okulları kapatmak gibi bir çözüm bulmuştu. Biz sevindik ama yavaş da olsa işler değişmeye başladı. Çocukların arasındaki sohbetler saygısızcaydı ve insanları umursamamaya başladılar. Kavgalar arttı. Öğretmenler işsiz kaldı.
Okulu sevmesem de ne kadar önemli olduğunu şimdi anlıyordum. Belediye en yakın zamanda bizim de düşüncelerimizi alarak okulları tekrar açtı. Herkes eski bilgilerine tekrar kavuşabilmek için okullara yeniden girdi. Bir iki ay sonra aralar tekrar düzelmeye başladı. Öğretmenler tekrar işine kavuştu. Okulların geri gelmesiyle toplumda büyük bir atılım yaşandı. Artık çoğu kişi eskisinden bile daha başarılıydı.
Peki şimdi? Hâlâ başarısı düzelmeyenler var ama bende kendimi geliştirdim. Derslerim çok iyi. Okulumuz saat 10.00’da başlayıp 17.00’de bitiyor. Bu karar herkes için daha iyi oldu. Okula solmuş birer lale gibi gelen arkadaşlarım şu anda kahkahalarla okula gelip okul çıkışında okulun bitmesine üzülüyorlar. Dün sınıf öğretmenimiz değişti. Bütün sınıf çok üzüldü çünkü öğretmenimiz konuları hep espri yaparak anlatır, yüzündeki tebessümü asla eksik olmazdı. Fakat yeni öğretmenimiz de çok neşeli biri çıktı, tıpkı eski öğretmenimiz gibi…
Sonuç olarak belediyenin aldığı bu karar herkesin okulun önemini değişik ama işe yarar bir şekilde anlamasını sağladı ve çocukların okul sevgisini arttırdı.