top of page

Surlara Doğru

  • Hümeyra Demir
  • 4 Kas
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Hümeyra Demir (12 yaşında)

Editör: Elif Mina Direk (10 yaşında)


ree

Bugün 12 Nisan 1453. Kuşatma sürüyor. 800 kilogram ağırlığında toplar sabahın ilk ışıklarıyla taşındı. Sultan ll. Mehmet, Urban Usta’dan o zamana kadar görülmemiş bir top yapmasını istedi ve üç ay sonra topların yapımı tamamlandı.

Topçu ekibinde topun ateşlenmesinde görevliydim. Toplar taşındı. Herkesin üzerinde derin bir sessizlik vardı. Topun başına geçtim ve içimden bir ses sanki “ Bu ses bir çağın bitişi, bir çağın başlangıcı.” Diyordu. Kalbim deli gibi çarpıyordu.

Ve ilk top ateşlendi surlara doğru. Herkes dikkatle ileriye bakıyordu. Önce büyük bir ses duyuldu. Sonra büyük bir patlama… Kollarımda büyük bir acı hissettim. Ve sanki sırtıma bir şey saplandı.

Sesler…

Çok büyük bir gürültü. Yere düştüğümü ve kafamı sertçe yere vurduğumu hissettim. Hareket edemiyordum ama etrafındaki sesleri az çok duyabiliyordum. Gözlerimi hafifçe açtım ve etrafa baktım. Bir çadırdaydım. Sanırım sağlık çadırı. Evet, evet sağlık çadırı. Ayağım sarılı. Ahh, kafam!

Bir tabip yardımcısı bana doğru yaklaştı.

-Ne oldu bana?

-İnfilak eden topun şarapnel parçalarıyla yaralanmışsınız.

-Ne! Top infilak mı etti?

-Evet. Sizin bulunduğunuz yere parçaları düştü.

-Peki kale? Duvarlar? Yıkıldı mı? Biz başarabildik mi?

-Henüz değil. Lakin senin de içinde bulunduğun toplar Bizans surlarına ulaşmayı başardı. Fatih’in emriyle yeni toplar hazırlanıyor. Sen şimdi dinlen.

-Oradaki herkese ne oldu?

-Yaralı birçok kişi var. Kaç şehit var saymadık. Hiç beklemediğimiz bir kazaydı.

-Urban Usta… O da oradaydı. Gördüm, yanımdan savruldu.

-Buraya geldiğinde çok kan kaybediyordu. O, şehit oldu.

Gece çökmüştü. Çadırın içinde mum titriyordu. Dışarıdan top sesleri geliyordu. Her patlamada yer sarsılıyor, toz tavandan dökülüyordu. Sedyede yatıyordum, bitkin ve yorgun bir haldeydim. Tabip de oldukça yorulmuş görünüyordu. Bacağım hala acıyordu. Tabip şarapnel parçalarını çıkarmaya çalışıyor, arada diğer yaralıların yanına gidiyordu.

-Daha iyi misin?

-Evet, daha iyiyim.

-Yarayı temizledim, kanama biraz durdu. Kırığın yok ama kaslar derin yara almış.

-Acı azalacak mı?

-Acı azalabilir ama tamamen gitmez. Nabzın zayıf.

Yavaş yavaş güneş doğmaya başladı. Bacağımdaki ağrı fazlaydı. Parçaları çıkarmaya çalışırken kanama başlamıştı. Tabip yardımcısı tabibi çağırmak için giderken şehadet getirdim.

 
 

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page