Irkçılık
- Ali Tatari
- 4 Kas
- 1 dakikada okunur
Yazar: Yazar: Ali Tatari (12 yaşında)
Editör: Ayşe Beril Kirazlı (12 yaşında)

1859Amerika, Kansas
Bunu bir insan bulup da babamın doğruyu yaptığını anlasın diye yazıyorum. Bizi almaya geliyorlar. Öldürecekler, lütfen anamı bıraksınlar. Kansas evet diyecek, demesi gerekiyor!
Babam John Brown, kardeşlerimden ayrıldıktan sonra geldiğimiz kulübenin kapısını ayağı ile vurup içeri fırladı. İçerideki adam hemen silahına uzandı ama babam hemen koluna bir kurşun yerleştirdi.
-Geleceğini biliyordum Brown, ama bu kadar hızlı değil.
-Seni nasıl öldürelim? Bıçak mı, silah mı? Yoksa el mi?
-Onlar hayvan. Biliyorsun değil mi?
-Bana cevap ver. Yoksa ben karar veririm.
-Hiçbir şey bilmiyorlar, salaklar, hayvanlar! Ve senin yüzünden bu ülkede istedikleri gibi dolaşıp pislik yapacaklar!
-Akılsız da değiller, hayvan da, diye atladım.
-O zaman niye hayvan olduklarını kabul etmiyorlar?
-Çünkü değiller.
-Herhâlde cevap vermeyeceksin.
Babam silahını bana verdi ve adamın üzerine atlayıp boğazını sıkmaya başladı. Adamın gözleri karpuz kadar açıldı.
-Hiçbir zaman…hürriyet olmayacak!
-Sus, bunu kendine yaptın.
-Kansas...hayır…diyecek…
-Kapa şu ağzını!
-Hristiyanların…öldürme sevdalarını…bilmiyordum.
Adam neredeyse ölecekti.
-Kansas…hayır….desin….
Adamın son sözleridir.
-Bunu yapmak için gönderdi beni Allah….
NOT: Kansas 1859’da köleliğe hayır demek ya da dememek için kararsızdı. John Brown Allah’ın kendisini bunu durdurması için gönderdiğine inanırdı, bir gün çocuklarıyla birlikte beş tane köleliğe inanan adam öldürdü, birkaç gün sonra da o öldü.


