Karavan Hayatı
- Zeynep Trabzon
- 10 Ağu
- 2 dakikada okunur
Yazar: Zeynep Trabzon
Editör: Dilara Çamur (14 yaşında)

Ben yemyeşil doğayla iç içe ve âdeta orman gibi bir köyde yaşayan bir kızım, adım Zeynep. Elbette her zaman köyde değilim. Gezmeyi seven bir insanım, bana hep aynı yerde durmak sıkıcı gelir. Bu yüzden bir karavanda yaşıyorum.
Ceyda: Yaşadığın yeri beğendim. Seyahat etmek de güzel gibi görünüyor.
Zeynep: Bu karavan, benim biricik yuvam. Burada yalnız değilim. Çok sevdiğim iki tane kedim var. İsimleri ise Badem ve Fıstık.
Ceyda: Gerçekten mi? Ben de kedileri çok severim, bana anlatabilir misin?
Zeynep: Tabii ki! Badem, benimle oturmayı çok sever. Ben kitap okurken yanıma kıvrılır ve sanki okuyormuş gibi kitaba bakar. Hatta bazen, kucağımda yatarken uyuyakalır. Aslında Badem için “Benim en yakın arkadaşımdır.” diyebilirim. Benimle oynamayı çok sever, tabii ki de koşu gerektiren oyunları değil. Birkaç tane oyuncağı evirip çeviririz. En son oyuncak karmakarışık bir hâle gelince oyun biter. Bunlar onu mutlu eder. Yolculuk yaptığımızda ben karavanı kullanırken o da yan koltukta oturur.
Ceyda: Çok sakinmiş. Fıstık tam tersi mi?
Yazar: Evet öyle, Badem böyleyken Fıstık:
Çok hareketlidir o adeta Badem’in şövalyesidir. Asla Badem gibi değildir. Çok hareketlidir ve genellikle dışarıda durur. Yerinde duramadığından, dışarıda da boş durmaz. Kuş yakalamak favori aktivitelerindendir. Yakaladığı kuşları sadece kendisi yemez, eve getirir ve bize paylaştırır. Sanırım Fıstık, kuş seçmeyi iyi biliyor. Seçtiği kuşların çoğunu ben bile yiyebiliyorum! O, yerinde duramayan bir kedi olduğu için sürekli dışarı çıkmak ister.
Ceyda: Başlangıçta kedilerle ilgilenmenin çok iyi olacağını düşündüm, şimdi Fıstık yüzünden ikisinden de iğrenmeye başladım. O kuşları yemeyi de istemiyorum!
Zeynep: Yolculuklar, benim için harikadır. Manzaraları izlemek, mola verdiğim yeri keşfetmek, benim için çok güzel aktivitelerdir. En sonunda gideceğim yere vardığımda huzur dolarım. Bazen de bilinmeze giderim. Yani nereye gideceğimi bilmeden yola çıkarım. Daha sonra kalmak istediğim yerde dururum.
Ceyda: Bu biraz tehlikeli değil mi?
Zeynep: Başlarda belki, ama tecrübeliyim artık. Ayrıca sen de yolculuk için hazırlık yap. Kısa bir süre içinde yolculuğa çıkacaksın.
Kitap okumayı da çok severim. Hatta beğendiğim kitapları listelerim. Sadece kitap okumam, aynı zamanda metin de okurum. Beğendiğim metinleri de kitapları listelediğim gibi listelerim. Bu listeler için tuttuğum bir defterim de var elbette. Bazen, listelerimi okuyarak göz gezdiririm. Göz gezdirirken karşıma birçok metin ve kitap çıkar. Mesela metinlerin başlangıcı, beğendiğim sözler gibi şeyleri not alırım.
Ceyda: “İşlerimi halletmekten hiçbir şeye yetişemem ve çok yorulurum. En son çareyi züğürt tesellisinde bulurum. Ancak, hiçbir şeyi değiştiremem.” Cümlesini de ekle bari!
Zeynep: Ben bu şekilde yaşadığım hayatımdan oldukça memnunum.
Ceyda: O kadar çok işim var ki ne yapacağımı unutuyorum! Sen yazmadığın için yapılacaklar listesi de yapamıyorum!
Zeynep: Hadi bakalım, işlerinin başına Ceyda!
Ceyda: Of yaaa… Sizce bu metni yazan Zeynep mi haklı, yoksa ben mi?