top of page

Kol Meselesi

  • Ayşegül Duyar
  • 27 Eyl
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 28 Eyl

Yazar: Ayşegül Duyar ( 11 yaşında)

Editör: Zeynep Ebrar Koç ( 11 yaşında)

Çizer: Rabia Zeynep Çetintaş (10 yaşında)


ree

Selam benim adım Hayalet. Bir hayaletim ve size bugünkü gotikler ve gotik yazarları toplantımızdan bahsedeceğim. Durun, durun! Sakın, ben bir hayaletim diye hikayemi terk etmeyin!! Çocuk musunuz siz canım üç tane canavardan korkacaksınız? Doğru, çocuksunuz ama en azından bebek değilsiniz değil mi? Herkesin gönlünü memnun ettiysek toplantımıza geçebiliriz.

   Her ay olduğu gibi bu ay da GGYYHT(Gotikler ve Gotik Yazarları için Yazı Hakları Toplantısı) ‘ye gitmek için Karanlık Orman’ın derinliklerinden geçtik. Bu toplanma yeriniz biz gotikler seçiyoruz çünkü eğer gotik yazarı olacaksan kasvetli mekanlara ve arka fondaki garip müziğe(baykuş sesleri, kurt ulumaları, çalı hışırtısı vb.) alışman gerekir. Biz gotikler çok düşünceliyizdir.”Vuuuuuhhhhuuuuuu”…

   Sakin olun, her ne kadar şirin mi şirin, güvenilir mi güvenilir bir hayaletcik olsam da benim de genlerimde korkunç bir hayalet olmak var. Yolda arkadaşım Dracula ile karşılaştım. Dracula’yı bilmeyen yoktur herhalde. Ve bilirsiniz işte, diğer korkunç karakterler. Mumyalar, zombiler ve diğer hayaletler. Hatta biliyor musunuz? Benim bir zombi arkadaşım var, kolunu çıkartıp yeniden takabiliyor. Harika değil mi? Neyse, yürü yürü sonunda toplantımızı yapacağımız terk edilmiş şato gözüktü.

   Bizim şatoyu koruması için görevlendirildiğimiz arkadaşımız yanıma geldi. Ona arkadaş diyorum çünkü tam olarak nasıl bir yaratık olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Ama galiba bir tür dev yarasa ve uluyabiliyor. Bana yanlışlıkla gotik yazarlarının başındaki yazarı yaraladığını söyledi. Onun ne derecede yaralandığını sorduğumda bana yanlışlıkla (!) kolunu yediğini söyledi. ( İnsan yediğini bilmiyordum.) Çok endişelendim çünkü yazarlarla ilk başta onlara asla zarar vermeyeceğimiz hakkında bir anlaşma yapmıştık. Eğer onlara zarar verirsek, bizimle yedi yıl boyunca bir daha asla iş yapmayacaklardı. İş yapmazlarsa okurlar (sizler) bizi unutacak ve kitaplara geri döndüğümüzde bizi hatırlamayacaklardı. Bu bir karakterin en son istediği şey olabilir.

   Siz insanlar kara haber tez yayılır dersiniz ya. Tam da öyle oldu işte biz daha ne yapacağımızı düşünemeden yazarlar konseyinin diğer üyeleri başımızda bitiverdi. Bize bağırmaya başladılar. Çok üzgündük. Durumu izah etmeye çalıştık ama izah edilecek gibi değildi. Ben onlara durumu anlatmaya çalışıp son bir şans isterken bir anda arkamda bir gürültü duydum. Bir de ne göreyim. Dracula bu olanlar üzerine çok öfkelenmiş. Kaşlarını çatmış, kanatlarını açmış ve sonrasında V. Gotik Savaşı’nı başlatmaya karar vermiş. Herkes de ona katılmış. Hayalet arkadaşlarım onların etrafını sarmış, zombiler üzerlerine yürüyor ( Bu arada dev yarasa arkadaş ateş püskürtebiliyormuş ) Ben de düşündüm ki haklılar. Şimdiye kadar sadece bir insanın kolunu yedik diye bizi terk edemezler. Yedi yıl unutulmayı hak etmiyoruz bence. Eee, o zaman ne duruyoruz? Hücuuuuum!!!! Vuuuuuuuuuuhhhuuuuuuuuuuuu!

 
 

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page