top of page

Vikingler

  • Bilinmiyor
  • 27 Eyl
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 gün önce

Yazar: Bahar Taşkıran

Editör: Zümra Babatürk (12 yaşında)

ree

Merhaba. Benim adım Mehmet. 1806 yılının Aralık ayında başlayan Osmanlı Viking savaşında kaçırıldım. Şu an beni gemilerindeki tek haneli bir zindanda tutuyorlar. Burası çok rutubetli ayrıca çok yoğun deniz kokuyor .  Bazen esirlerine güverteyi temizletip, bulaşıklarını yıkatıyorlardı. Denize o kirli ellerini attıkları gibi balıkları yakalıyor , çiğ çiğ yiyorlar. Ve garip bir şekilde çok ama çok kokuşuklar. İslam dininde böyle bir şey yok. Bizim kıyafetlerimiz tertemizdir. Sakalımız, bıyığımız, saçımız kirli ve çok uzun da değildir. Bizler de böyledir. Örgüde yapmayız. Genelde saç rengimiz siyahtır. Onların ki gibi kızıl saç pek az görülür. Yeşil elbise giyinip onların ki gibi boynuzlu garip fesler takmayız. Gerçi onlarınkine fes denirse. Bize göre çok kilolu ve kısa boylular. Çok batıl inançları var. Ahtapot bile yiyorlar. İğrenç…

Geminin güvertesine çıktığımda (arada temizletmek için çıkartıyorlar) öğlen olduğu için savaş edilmiyordu. Bir ara bir askere sordum.

- Merhaba. Hiç yemeklerinizi pişirmeyi düşündünüz mü?

- Elbette. Sadece savaş sırasında çiğ yeriz. Çiğ yemek biz de kötü bir şey değildir. Tabii sizi bilemem.

- Birkaç sorum daha olacak. 1.si çiğ yemeklerin tadı nasıl? 2.si insanların kıymetli eşyalarını almaktan pişman olmuyor musunuz? 3.sü sakalınızı neden bu kadar uzatıp kızlar gibi örgü yapıp yeşil yeşil elbiseler giyiyorsunuz?

- 1. sorunuzun cevabı: Çiğ balık güzel değil ama başka yiyecekler güzel olabiliyor. 2. sorunuzun cevabı:  Hayır. Bizim işimiz bu. Böyle para kazanıyoruz. 3.cevabım ise herkes böyle yapıyor, atalarımızdan kalma geleneklerimiz. Böyle yakıştığını düşünüyoruz.

- Anlıyorum.

- Kafanıza taktığınız şu komik kırmızı şeylere ne deniyor?

- Haaa onlar mı? Onlara fes deniyor. Yalnız bir şey söyleyeyim mi? Sizin o kafanıza taktığınız garip boynuzlu şeyler daha komik, adları nedir?

- Ben de bilmiyorum. Şaka şaka… Şapka isimleri. Daha doğrusu onlar koruyucu anlamına geliyor.

- Hay Allah! Saat 4’e geliyor. Galiba birazdan gideceksin. Keşke beni serbest bırakabilsen. O zaman bu konuşmaları bir yere yazıp geleceğe ulaşmasını sağlayabilirim. Ama bir daha görüşemezdik.

- Seni bırakabilirim. Ama bir şartla: Kimseye söylemeyeceksin. Tamam mı?

- Tamam. Çok sağ ol. Keşke bir daha görüşebilsek.

- E o zaman görüşmek üzere…

- Allaha ısmarladık.

Galiba ikimizde bir boşluğa düşmüştük. Belki hayatımda edindiğim en iyi dost en zor veda idi.

O günden sonra rüyalarımda sisin içinden çıkan gemiden garip garip cızırtılar geliyor ve arkadaşım bana el sallıyor. Sonrasında konuşmalarımızı yazdığım duvar geliyor aklıma. Her gece görüyorum bu kabusu. Onun kalbi ile tezat kalın sesi geliyor hemen aklıma.

 
 

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page