top of page

Özgürlük Ormanı

  • Amine Sare Demir
  • 27 Eyl
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Amine Sare Demir (9 yaşında)

Editör: Ayşe Beril Kirazlı (12 yaşında)


ree

Arıların bol olduğu bir diyarda                                               

Vız vız sesleri yükselirmiş semaya

Her arı farklıymış

Kimisi siyah, kimisi sarıymış

Hepsinin bir hikayesi varmış ama

Sisi’ninki hikaye değil bir macera adeta

Her arı işini yapıyormuş

Ve Sisi çiçek polenlerini topluyormuş

Sonra büyük bir rüzgâr kopmuş

Ardından Sisi çiçeğinden daha da uzaklara savrulmuş

Doğruyu söylemek gerekirse biraz korkmuş

Hemen bir yuva aramaya koyulmuş

 

Vız gitmiş çok gitmiş

Sonra önündeki kovanı fark etmiş

Tam girecekken kovana

Hortum onu yakalayıvermiş

Başta çıkmaya çok çalışmış

Ama o büyük hortumdan kurtulamamış

 

Hortumda öylece dönerken

Bir şey çarpmış aniden

Dönmüş bakmış arkasına

O da ne? Bu küçük bir karınca

Karınca ile Sisi el ele tutuşmuşlar

Cesaretlerini iyice toplamışlar

 

Çıkmışlar sonunda hortumdan

Ama bu diyar kocaman

Onların diyarı minicikti

Hem bu kadar gürültülü de değildi

Korkulu ve üzgün bir hâlde,

Çıkmışlar bir ay çiçeğine

 

Ay çiçeği canlanmış

Sanırım birine kızgınmış

Yüzündeki kızgın ifadeyle,

“Yeter artık, bıktım!” diye bağırmış

Acaba neden bıkmış?

Kim ona ne yapmış?

 

Hemen sormuşlar ay çiçeğine

“Bir aslan…” demiş sadece

Anlayamamışlar

Tekrar sormuşlar

Bir açıklama bekliyorlarmış.

Ay çiçeği nefes almış ve anlatmaya başlamış

 

Bir gün geldi bir aslan

Bir şey yapamadım korkudan

Ama yapsaymışım keşke

Ailemi yok etti böylece

Sert ama çok sertçe

Basıp geçti üzerlerine

 

Sisi ve Karınca üzülmüş

Üzerlerine yardım etmek düşmüş

Biraz korkmuşlar başta

Güçlerini toplamışlar sonrasında

Hep birlikte gitmişler aslanın inine

Acaba aslanın sorunu ne?

 

Aramışlar aslanı ama,

Yuvasında yokmuş galiba

Dikkatlice bakınca bir kayanın üstüne

Görmüşler aslanı oturmuş tahtına

Emirler yağdırıyor keyfince ormana

Haykırıyor deliler gibi “Çiçekler sadece bana açacak, böcekler sadece bana çalışacak!”

 

Sisi konuşalım demiş aslanla

Karınca onaylamış

Sisi “Vardır.” demiş bir derdi

Yanına gitmişler

Sormuşlar Aslana

“Neden ezersin çiçekleri? Neden çalıştırırsın böcekleri?”

Aslan kükreyince,

Sisi ve Karınca uçuvermiş “Ben kralım kimseye hesap vermem.” demiş. “Çiçekleri ezerim çünkü bana boyun eğmezler, Böcekleri çalıştırırım çünkü özgürleşemezler, Herkes diz çökmeli önümde, Sonuçta bu orman benim.” demiş Aslan “Ben kralım bu yerde!” diye gürlemiş. Sisi “Herkes özgür yaşar elbette.” demiş. Hemen uçup tüm hayvanlara haber vermiş. Kuşlar gökyüzünden kanat çırparak inmiş..

. Arılar vızıldayıp etrafını sarmış Karıncalar ayaklarını ısırmış. Karınca eklemiş, “Birlik oldukça biz güçlüyüz!”Fil koca hortumunu güçlüce savurmuş, Zebra yaklaşıp sert bir tekme vurmuş, Tavşan zıplayıp önüne taş yuvarlamış, Sincap dallardan kozalak fırlatmış, Zürafa kafasıyla aslanı sarsmış.

 

Aslan şaşkınca bakakalmış etrafına, Ne yana dönse hayvanlar duruyormuş karşısında Küçükler cesur, büyükler dimdikmiş.

Hiçbiri artık kükremesinden korkmuyormuş.

Aslan en sonunda anlamış hatasını.

Orman özgür kalmış ve dostlukla buluşmuş

 

Sisi ve karınca gülmüş

“Artık çiçekler ezilmeyecekler.”

Kötü aslana bir ders olmuş

Hayvanlarda özgürlüğü bulmuş

Ormanda  mutlulukla dolmuş

Karınca ve Sisi de huzurla evlerinin yolunu tutmuş.

 

 

 
 

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page