top of page

Ütü İzi

  • Ayşegül Duyar
  • 10 Ağu
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Ayşegül Duyar (11 yaşında)

Editör: Öykü Cenebağı (9 yaşında)

Çizer: Sabiha Ceren Karaçor (11 yaşında)


ree

    

     Ne garip bir sabah. Güneş ışığı mor mu sanki? Yok canım. Işık, yeni mor perdemden girdiği için böyle hissettiriyor sanırım. Yoksa gerçekten mor mu? Ne kadar da garip bir his. Işığın sarı olması gerektiğinden emin gibiyim. Ama bir yandan da değilim. Hem ayrıca neden yatıyorum? Saat on olmuştur bile. Ama ya olmadıysa? Şimdi boşu boşuna da hiç kalkasım yok.

    Olamaz! İşe geç kalacağım. Hemen kalkmam lazım. Bugün yeni arkadaşımız Şeyma için ofiste bir parti düzenleyeceğiz. Ben de kek yaptım. Çok güzel oldu. Yememek için kendimi zor tutuyorum. Evin de her tarafı kek koktu. Bir dilim alsam ne olur ki? Olmaz, onu işte yiyeceğiz. Azıcık sabırlı olmalıyım. Keki arkadaşlarım için yaptım. Kek demişken bu benim rahmetli anneannemin tarifiydi. Bana nasıl kek yapılacağını o öğretmişti. Aaa, hatta bir keresinde kek yapmak için kümese, yumurta almaya göndermişti. Bende elimi tavuklara gagalatmıştım. Çok canım acıyınca bir çığlık atmıştım ki komşumuz Nazime Teyze bile sesimi duyup gelmişti. Üzerinde de mor sabahlığı vardı.

   Olamaz, benim de hâlâ üzerimde sabahlığım var! Acele etmezsem işe geç kalacağım. Geç kalırsam patron çok kızar. Zaten bu benim yedinci işim. Hepsinden işe geç kaldığım için kovuldum. İş demişken benim bu sabah yapacak çok önemli bir işim vardı ama hatırlayamıyorum. Neydi, neydi o. Hayır! Hatırladım. Bugün işte giyeceğim kıyafetleri ütüleyecektim! Kırışık elbiseyle işe gidemem! Ya yine kovulursam! Bir şey olmaz. Ben hemen ütülerim. Ütülerim ütülerim. Evet, başladım bile. Yetişecek. Sakin ol. Sakin ol. Sakin ol ama sakin olamıyorum ki! Sakin olmak demişken.

     Bir keresinde kuzenim sakin olamadığı için panik atak geçirmişti. O gün ona bir şey olacak diye çok korkmuştum. Ama neyse ki şu anda iyi. İnşaallah bir daha başımıza öyle bir şey gelmez. Hiiiihhhhh!!!! Ah Selma, ssah! Daldın düşüncelere, yine kıyafette ütü izi çıktı ya. Ne yapsam ki? Aslında pantolonu şöyle yukarı çeksem. Şuraya da çantayı tutarım. Al işte görünmüyor bile. Gördün mü? Sakin olunca nasıl her şeyi başarabiliyorsun.

     Tamam nihayet çıktım dışarı. Evet, şimdi bir de otobüs mü bekleyeceğiz?  Bir arabam olsa hızlıca giderdim. Aslında şimdiye kadar üç arabam oldu. Hepsini sattım. Ama sonuncusu tam bir faciaydı. Kazıklandım! Hah! Otobüs de geldi. İşe yetişeceğim. İşe yetişeceğim. Neden otobüsteki herkes bana bakıyor ki? Hiiihhhh!!! Ütü izinin üstündeki çantayı çekmişim!!

 

          

 
 

©2022, Dergi Mudita, her hakkı saklıdır.

bottom of page